GANDAHAR

           

GELECEK, HAZSAL BİR DÜŞLEM

Herkesin, nevi şahsına münhasır bir ati tahayyülü yahut bir düş diyar düşünüşü elbet var. Belki bir kurmacacık, belki uzun öyküdür bu imgeleniş. Kişinin öz kaygılarının, tesirlendiği dış olgularla harmanıdır. Doyuma ulaşmayan tutkular, geriliminden beslenir. Tabiî merak yetisi ile doğmuş kişiler, çocukluklarından itibaren içe kapanık kişiliğe bürünürler. Onlar, özlerine sırt çevirmediklerinden, her şeyi, değer biçilen yüzeysellikle gören, yani birilerinin bakılmasını istendiği yere bakan ‘genel’den ayrımlıdırlar. İmgelemleri ürünü yaratıları, ilkin muğlak gelen elgin temlerle yoğrulmuştur. Yaratı, varlığını sürdürebildiği takdirde, asırlar ardılında anlaşılacak incelikler barındırır. Fransız bilim kurgu yazarı, ressam ve şarkıcı Jean-Pierre Andrevon’un, 1969’da yayımlanan, Les Hommes-Machines Contre Gandahar(Metal Kişiler, Gandahar’a Karşı) romanı, Andrevon'un ilk yapıtı olarak böyle bir yaratımdır. Gandahar evreninde geçen ilk kitaptır. Andrevon, daha sonra, devam öyküleri yazdı, ancak bunlar ilkince ilgi görmediler…

René Laloux
Beyin tırmalayan müzik kültürünün, dünyayı çıldırttığı zamanların sonlarına doğru 1988’de, dönemine çok naif roman uyarlaması bir anime film gösterime girdi. Jean-Pierre Andrevon’un 1969’da yayımlanan Gandahar'a karşı İnsan-Makineler(Les Hommes-Machines contre Gandahar) romanından, sinemaya uyarlanan Gandahar yönetmenliğinde, ressam ve yazar, René Laloux bulunuyordu. Bir müddet reklamcılıkta yapan Laloux, insan ruhu üzerine inceden vurgular içeren filmler, metinler üretmiş ‘yaratıcı’ bir sanatçı olarak, bir ruh hekimliği(psikiyatri) kurumu öğrencileri-stajyerleri ile bir ekip oluşturmuş ve ‘animasyon’ deneyleri yapmağa başlamışlardır.

Paul Grimault'un, yapım şirketi ile müştereklik içinde, stajyerler tarafından yazılan bir senaryoyu kullanarak 1960 yılında, Fil Maymun Dişleri'ni (Les Dents du Singe) yaptı. Bu gibi pek çok yaratıcı işlere imza atacak Laloux, zamanı gelince nitekim en büyük işi Gandahar’a yeltenecekti. Bir kişinin veya bir işin incelikli yanını görmede usta bir yaratıcı olan Laloux, bu derinliği tüm çalışmalarına yansıtmıştır… Laloux'un 1987 filmi Gandahar, ABD'de, her ne denli sanatçı ile müştereklik içinde yapılmış olsa da, onaylamadığım biçimde değiştirilerek, Işık Yılları(Light Years) adıyla olarak gösterime sokulmuştur. ABD sunumu, kanımca ‘türün’ bu yöneliminden anlamayan Isaac Asimov’un değiştirdiği senaryodan, Harvey Weinstein tarafından yeniden yayınlandı. Elbette ABD sunumu, Fransız özü denli başarılı olamadı. Alâkadarına, piyasaya sürülünce, 400.000 $ altında hâsılat elde etti…

René Laloux, 14 Mart 2004'te, Fransa'da, kalp krizinden öldüğünde, sinema tarihinde, süreğenleşmesi gerekli, hakikî ölçütte yaratımsal bir dönem bitmiş oldu…

ÖYKÜ

Gözlerden ırak, evrenin bilmem neresinde, bir garip el gün Tridan adlı bir gezegende, Kraliçe Myrne Ambisextra’nın, Gandahar krallığında, bin yıldır sakin ve erinçli bir varoluş sürülmektedir. Gandaharanlar(Gandahar’lılara verilen isim), kendilerini hazza ve sanata adamak adına ilmi ağırdan terk etmeğe karar kılarlar… Her şey böyle de, güzel gider. Yalıtılmışlık bağlamında, en ongun dönemlerinden geçmektedirler. Derken bir gün, Kraliçe Myrne Ambisextra, ırak güney hududunda bir tehdit gelişmekte olduğu hususunda açık üslûpla uyarılır. Orda devriye gezen gözmen kuşlar yok edilmişlerdir. Kraliçe Ambisextra, durumu tetkik etmesi üzere genç şövalye olan Sylvin Lanvère'yi çağırır. Ona, güneye uçmasını ve durumları denetlemesini ister. Sylvin, kraliyet sarayında edindiği uçan bir hayvana atlayarak, güneye doğru yola çıkar… Yolda, bâdire yaşar. Dev bir dinozor(raptor) tarafından saldırıya uğrayınca, bineğini kaybeder. Bundan sonrasında, yolculuğuna yürüyerek devam etmek mecburiyetinde kalır. Yolculuğunu sürdürürken, bir zamanlar sanata ve zevke boğulmadan evvel ilim, fen işleriyle uğraşan Gandahar’ın, kalıtsal deneylerinden kaynaklanan başkalaşmış, insanlardan oluşan bir toplulukla karşılaşır. Sylvin kısa süre sonra, makinelerle yüzleşir. Bilinçten yoksun, salt yok etmeğe odaklı, önüne çıkanı öldüren yahut taşlaştıran mekanik kara askerler görür. Bunlar giderek çoğalırlar ve sayıları yüz binlere varır. Robot askerlerden muazzam bir ordu, Gandahar’a doğru yola koyulur ve yollarına çıkan tüm Gandaharan’ları öldürür yahut taşlaştırır…

Krallık, onlara karşı koymağa uğraşır. Ancak Gandharan silâhları, bu kara mekaniklerin aşırı dayanıklı zırhlarına karşı tesirsizdir. Makine ordusunun ışınlı silâhlarına hiçbir şey direnemez. Sonunda Sylvin’de ele geçirilir. Tüm taşlaştırdıkları canlıları yerleştirdikleri taşıma yumurtalarından birine konulur. Orda, bir yumurtada taşlaşmış, Lingonberry lâkaplı genç bir kız olan Sulfide'in yanında bir taşıma yumurtasında kilitli olarak uyanır. Kızla tanışır… O esna mekanik kâfile yolu üzerine, taşıma yumurtalarını, kendi yumurtaları sanan büyük bir sürüngen çıkar. Yumurtadan kurtulan Sylvin ile Airelle, kaçarlar. Sylvin, başladığı yolculuğu bitirme mecburiyetinden söz ederek, güneye gideceğini belirtir. Kız da, ona katılır.  Beraber, makine ordusunun ana kampına varırlar… İçeri sızmayı başarırlar. Orda, kafaları, gövdelerinden ayrı biçimde uyku durumunda makine adamları görürler. Ayrık başları, silâhlıkta yan yana duran sessiz, zararsız silâhlar misali düzenli aralıklarla istiflenmiştir. Ve bir şeye daha tanık olurlar ki, makinelerin bedenleri içleri boştur. Bunlara sebep olan ‘üstün bilinci’ aramağa koyulurlar. Bunun için makinelerin gemisi ile ‘Dış Deniz'e açılırlar. Gemi mürettebatını etkisizleştirdikten sonra, söz konusu varlığa ulaşırlar; onunla temasa geçerler. Ruhsal(Psişik) yetiye iye, muazzam bir zihin olan bu varlığın adı, Metamorf’tur. Dostane tavır takınarak, zararsız olduğunu ve makine istilâsı ile alâkası olmadığını anlatır… Genç dostlarımız, Sylvin ile Airelle, ona inanırlar. Varlık, onlara hızla Jasper'a dönmelerini sağlayacak bir binek verir…

Sylvin, topladığı bilgiyi acilen Gandahar'ın ilim kişilerine iletir… Bu arada, mekanik ordu, amansızca Jasper'a ilerlemektedir. Zaman tükenmiş, savaşmaktan gayrı seçenek kalmamıştır. Sylvin, Gandaharan ordusuna katılarak, vatanı, dünyası için amansız mücadeleye girişir. Sylvin ağır yaralanır. Başkalaşım geçirmiş Gandaharan’lılar tarafından tedavi edilir. Sonra saraya döner. Orda, danışman Blanminor ve biyolog Vizzard, ona, uzun zamandır üzerinde çalışılmayan ilimsel icraat olan ‘Değiştirici'nin doğasını öğretirler. Bu, eski bir Gandaharan kalıt deneyidir. İnsanımsı zevahirde makinelerin zihinleri, ‘Değiştirici’ ile eş mamûlden yapılmıştır. Yani, Makine-Adamlar, Gandahar'ın, geçmişini fethetmek için gönderdiği, ırak atide, evrimin milyon yıl ardılında süreçte bir biçim değiştiren tarafından yaratılmışlardır. Bu durumda, yapılacak tek şey, ‘Biçim Değiştirici’yi, ikna etmek yahut onu yok etmektir. Son uçan bineklerden birine atlayan Sylvin ile Lanvère, gerekirse, onu öldürmek için zehir içeren bir şırınga ile Metamorph'la tekrar konuşmak için güneye doğru yola koyulurlar…

Onunla yeniden yüzleşirler. Biçim Değiştiren, insan-makinelerin, kendi yaratımı olduğunu onar. Biçim Değiştiren, Sylvin'e yardım etmek ister. Bunun için gelecekte, Biçim Değiştiren'i öldürmesini sağlayacaktır. Ancak sorun vardır. Henüz zaman yolculuğuna hâkim olamadığından, şövalyeyi on bin yıl uyutmak durumundadır…

Sylvin, on bin yıl ardından uyandığında, insan-makinelerin istilâ ettiği, zalim ve bunak bir Biçim Değiştiren tarafından yönetilen bir zamana uyanır. Biçim Değiştiren, ordusunu geçmişe gönderecek olan zaman geçidini açmak üzeredir. Sylvin, zehri Biçim Değiştiren'e vermeyi başarır. Ancak bu karanlık gelecekte kalmayarak, kendi zamanına dönebilmesi için geçici zaman kapısı açılır açılmaz geçmek mecburiyetindedir… Sonunda zamanına dönmeyi başarır… Zaman geçidi ebedîyen kapanır. Gelecekle bağlantısı kesilen mekanik askerler, yok olurlar. Gandahar eski erinçli günlerini kaldığı yerden sürdürür…

FİLME DAİR


Tabiat ile ahenkli, ‘kadınlar meclisi’ tarafından idare edilen düzen, ‘ana’ya dönüşün doğal olana, büsbütün gerilim yüklü ve aslen asla tamamlanmayan erginlenme sürecinin getirdiği ezici sorumluluklardan yalıtılmış, H. G. Wells’in, Zaman Makinesi’nde olduğu gibi doğa ile uyumlu, şiddetten ötelenmiş, tüm gün gezen, uyuyan, yiyip, içen Eloi insanlarına yakın fakat daha bilinçli ve estetik bir varoluş sürdüren Gandaharan’lılar, kibirden yoksun, haz ve sanat odaklı varoluş sürmekle, olası gelecek toplumları tahayyüllerine yönelik çok uçuk bir netice sunuyor. Gerçeğe göre ifade etmek gerekirse, binlerce yıl daha insanlık, asla böyle naif eşitlikçi bir mizaçta olamayacak gibi geliyor… Ancak hem yazar Andrevon’un, sevdiği tek yönetmen Krzysztof Kieślowski’nin, Renk Üçlemesi’nde olduğu üzere ‘Fransız yurttaşlığı temeli kavramları üzerine kurulu bir ati tasarımı yarattığını düşünmemek olası değil. Öyle ki, bitki ve hayvan biçimi canlı nevileri, emsalsiz uzlaşım hâlinde sayısız ayrımlar sergilerler. Bir bitki, bir hayvan doğurunca, Gandaharan’lı bir dişi, onu emziriyor; analık ediyor… Roman ve film, büyük bir felâkete evrilen durağanlığı, ülküsel düzen biçimiyle yansıtsa da, en nihâyetinde yıkıma varıyor. Beli bir yerde bir topluluğun, böyle öte bir üst uygarlığı gerçekleştirmeyi başarmış oluşu, onu alt üst dış etkenlerin olmayacağı manasına gelmediğini alttan betimlese de, diğer yandan hikâye sonunda aynı huzur geri dönüyor. Fakat bu kez; ilimsel icraatlar ile beraber. Neticede, savaşçıl olmayan bir toplum, nasıl savaşılacağını, bunun için gerekli gereçleri bilmeyeceği çıkarımına varılamaz. Her canlı türde olduğu gibi hayatta kalma içgüdüsü her şeyden önceliklidir. Tüm gereksinimlere baskın gelir.

Gandahar, üflemeli ağırlıklı ruhu okşayıcı müzikleri, romanına tam uygunlukta çizimleri ile izleyiciyi, bağlamına dâhil etmeği başarıyor. Aynı hususu, roman için de, söyleyebiliriz. Metnin, düşünsel(felsefî) konuşmaları, tüm öyküyü-filmi aralarla özetler nitelikte. René Laloux'un, animasyonunun fantastik imgeleri, siyasî hicivler yüklü düşünsel alt metinler yüklü gerçeküstücü imgeleri, döneminde ve genel olarak ‘anime’nin, gerçek film misali nasıl bir ifade biçimi olarak kullanılabileceğini gösteriyor. Bunu pekiştirmek adına, Akira yazıma bakabilirsiniz. Döneminin, aydınlanma-inisiyasyon sürecini henüz tamamlamış dünyasını güden, dramatik anlatı yavanlığının, yüzeysel yürek ısıtıcılığından çok öte…

Filmin, nevi karasal bitkiselliği ve hayvansallığı ile öne çıkan iki boyutlu çizimleri, Fransız çizgi roman sanatçısı Caza'ya aittir… Yapım çalışması, Kuzey Kore SEK Animasyon Stüdyosu tarafından yapılmıştır…

İngilizce sunum, Gabriel Yared'in filmin özgün sunumu için yaptığı film müziklerinin çoğunu içermez. Filmin, İngilizce sunumunda, belirli sekanslar için yeni müzikler üretilmiştir. İngilizce Özgün orkestra müziği, Amerikan seyircisine uyması adına ‘progresif’ tarzda bir ’rock’ müziği olarak değiştirildi. İngilizce sunumu, Harvey Weinstein yönetti; yapımcılığını Bob Weinstein yapmıştı. Filmin, ABD sunumunu İngilizce çevirisini, Işık Yılları adıyla, Isaac Asimov yazdı.

Airelle ve Sylvain'in, kendilerini kurtaran sürüngenin yuvasında oldukları sahne, cinsellik nedeniyle İngilizce sunumda kesildi. Kesilmemiş özgün Fransız sunumunda, Sylvain gömleğini çıkarırken, gösteriliyor. Muhtemelen Airelle ile yakınlaşıyorlar… Bunu, yuvada çıplak yatışları nihâyetiyle anlıyoruz…


ROMAN

Gandahar'a karşı İnsan-Makineler(Les Hommes-Machines contre Gandahar) 1969'da Jean-Pierre Andrevon tarafından yazıldığında, dönemi için tuhaf kaçacak bir Fransız bilim kurgu romanı idi. Anime’sine de, yansıdığı üzere ‘alt metin’i çok yoğundu. Andrevon'un ilk romanı, Gandahar evreninde geçen ilk kitaptır. Yazar, ardıl öyküler olan birkaç başka roman geliştirmiştir…

René Laloux'un, romandan uyarladığı animasyon filminin gösterimi ardından roman, aynı yayımcı tarafından, Gandahar adıyla yeniden yayımlandı. Kitapta yer verilen, anime filmin yönetmeni René Laloux'un önsözü ardından, aynı evrende geçen iki kısa hikâye yer aldı…

Jean-Pierre Andrevon, Gandahar evreninde geçen ve odağında Sylvin Lanvère ırasının olduğu birkaç öykücük ve roman yayımladı. Gandahar evreninde yer alan nevi avantürler, evrenin genel tarihinin bir parçası olsalar da, özerktirler. Kendi bağlamlarında bütünlük sergilerler…

Yapıtlar

Gandahar ve Kuş Dünyası, Hachette, cilt. "Vertigo maceraları", 1997 - Gandahar et l'oiseau-monde, Hachette, coll. « Vertige aventures

Les Portes de Gandahar, Hachette, coll. "Vertigo maceraları", 1999 - Les Portes de Gandahar, Hachette, coll. « Vertige aventures

Gandahar'a odaklan, Denoël, ilçe. "Geleceğin Varlığı", 1999 - Cap sur Gandahar, Denoël, coll. « Présence du futur

Gandahar'ın Asileri, Mango, coll. "Diğer dünyalar", 2002 - Les Rebelles de Gandahar, Mango, coll. « Autres mondes

Gandahar'ın Sürgünü, Mango, cilt. "Diğer dünyalar", 2005 - L'Exilé de Gandahar, Mango, coll. « Autres mondes

Jean-Pierre Andrevon
Jean-Pierre Andrevon
, 19 Eylül 1937'de Bourgoin-Jallieu, Isère'de doğdu. Fransız bilim kurgu yazarı, ressam ve şarkıcıdır. ‘Fleuve Noir’(Kara Irmak) etiketiyle yayımlanan romanlarında, Alphonse Brutsche mahlasını kullanmıştır. Düzenli yazarlığına ek, Georges Pichard ve Caza gibi tanınmış pek çok çizgi roman sanatçısı için hikâyeler yazmıştır. Ayrıca, ‘Fransız Bilim kurgu’sun da, bir dizi seçkinin editörlüğünü yapmıştır…








CAZA biçemi
CAZA
Kasım 1941 doğumlu, takma adı, Caza (Fransızca, Kaza), Fransız çizgi roman sanatçısı Cazaumayou, 18 yaşında reklamcılıkta on yıl sürecek kariyerine başladı. 1970’te ilk albümü, Kris Kool'u çıkardı. Caza, Pilote dergisinde kariyerine başladı. Scènes de la vie de banlieue (Banliyö Yaşamından Sahneler) hikâyeleri dizisi 1975'te yayımlandı…
1975'te, Métal Hurlant dergisinin çıkmasıyla Caza, bilim kurgu türü çalışmalar üretmeğe başladı. Bu süreçte, daha sonra tecimsel değer hâline gelecek ‘renk kullanımı’ biçemini geliştirdi… 1985'ten, 1987'ye değin Jean-Pierre Andrevon'un romanından uyarlanan animasyon filmi Gandahar'da, René Laloux ile yakın çalıştılar…