AŞKIN NESNELLİĞİ
Makoto Shinkai’ın özgün hikâyesinden,
senaryolaştırıp, yönettiği Kelimelerin Bahçesi - Kotonoha no Niwa (言 の 葉 の 庭), animesinin ön yapım çalışmaları 2012 ilkyazında
başlar. Senenin son, güzün ilk ayında, Aralıkta lânse edilir. Shinkai, mekân
araştırmasına başlar. Japonya’nın Shinjuku eyaleti başta olmak üzere, altı ayda
çok yer gezerek, fotoğraflar. Çektiği hareketsiz görüntülerden hareketle, ana
hatlarıyla hikâye sıralaması oluşunca, üretim süreci başlar. Filmin kısa hikâyesi,
tek tem üzerine oturtulur: yalnızlık. Bu ana unsur, toplum içinde yalnızlaşmış,
hisseden-duyarlı bireyin mahkûmiyetidir. Esaretten hürleşmenin yolu devinimdir;
kendi ayakları üzerinde yürümedir. Bunu sağlayacak en gerekli uzuvlar
ayaklardır. Eş zamanda kişiye göre müşterek hislerin nesnesi ayakları naifçe örten
bir başka tutku, hemen herkesi ongun kılan nesne ayakkabılardır. Bunlara, cam,
metal, beton cangılı kent ortasında yemyeşil bir millî park, tüm nitelikleriyle
geleneksel Japon bahçesi ve yalnızlığın burukluğu yağmur eklenince, olağan hâllerin
benzeştikleri, gerçek sözcüklerden bir film olur…

Yağmur, beraber yalnızlaşmış bireyleri, dış dünya tekdüzeliğinden,
toplumsal dayatmalardan yalıtan saf bir perdedir. Sevginin en dokunur hâlini
yansıtarak, aşkın naif hüznü ile benzerlikler gösterir. Yağmur, sevinin
erkidir. Giderek büyüyen ruhsuzlaşmaya yönelik iç yakarıştır. Bunun doruğu,
anime sonunda birbirlerine hiddetli tonda ağlayarak sarılan Takao ile Yukari’de
görürüz…

Tokyo'da yağmurlu bir bahar sabahı, on beş
yaşında bir lise öğrencisi olan Takao Akizuki, derse girmek yerine kent
ortasında millî parka gider. Orada, her zaman gittiği çardak altında oturan
genç bir kadın fark eder. Yaklaşır ve az ötesine oturur. Yirmi yedi yaşında Yukari
Yukino, işinden ayrılmıştır. Kadın, ona bir Tanka(Japon şiiri nazım biçimi) okur. Ardıl günler, bu rastlaşmalar
yinelenir. İkili, yağmurlu sabahlar, parkta karşılaşmağı sürdürür. Fakat asla
resmen tanışmazlar. Takao, kadının, ayakkabılarından çıkardığı ayaklarını örnek
alarak, ona bir ayakkabı çizip, yapmağa girişir. İlkyazla beraber yağmur
mevsimi de sona erer. Kadın parka gelmeği keser. O esnalar Takao, kendini ayakkabı
yapımına verir…

Yaz tatili bitimiyle, Takao’nun okulu başlar.
Orda, Yukari'yi görür. Kendisini zalimce eleştiren kızlarla, oğlanların kılükal
edişlerinden, kadının edebiyat öğretmeni olduğunu işitir. Okulda çıkan
dedikodular nedeniyle Yukari, böyle iğrençliklerle yüzleşmekten kaçınmak için
işten kaçmağı yeğleyerek, soluğu yine parkta alır. Sonunda, okulu bırakır. Buna
üzülüp, hiddetlenen Takao, aşağılıkça söylentiler yayan topluluğun başını çeken
kıza tokat atar. Bunun üzerine erkek arkadaşları, Takao’yu döverler… O öğleden
sonra, Takao parkta Yukari ile karşılaşır. İlk karşılaşmalarında, Yukari’nin,
kendisine okuduğu Tanka’ya cevaben, Man'yōshū Japon şiiri okuyarak karşılar.
Ansızın bastıran sağanak ve fırtına nedeniyle parktan ayrılırlar. Yukari'nin
evine giderler. Akşama değin vakit geçirirler. Takao, ona elinde olmadan,
aşkını itiraf eder. Yukari, ona öğretmeni, olduğunu hatırlatınca, yaptığı
itiraftan utanan Takao, oradan ayrılır. Ona duygusuzca çıkıştığını anlayan
Yukari, peşinden koşar. Ancak gururu incinmiş olan Takao, hiddetli bir tavırla
itirafını geri alarak, özür diler. Yukari, ona sarılır. Ağlaşırlar… Yukari,
parkta geçirdikleri zamanların, ona yaşamında ne gibi değişikliğe
gereksindiğini anlamasını sağladığını söyler…

Takao, final sınavlarına hazırlanırken, Yukari
okula döner. Güz gelir. Her yer bembeyaz kar tabakasına bürünür. Takao, parkı
yeniden ziyaret eder. Çardağın çevresi, kalın beyazlığa gömülmüştür. Takao, Yukari'den
aldığı mektubu okur. Kadın için yaptığı ayakkabılara bakarak, çok iyi bir
ayakkabı yapım ustası olduktan sonra, Yukari’yi bulacağına dair kendine söz
verir…
Hikâyenin özgün düşüncesi Shinkai'ın, Tokyo'nun
elit hâlinin gündeliği ardında yatan incelikleri, güzellikleri yansıtma
arzusundan doğar. Eş zaman on yıl yaşadığı Shijuku’yu, anime ana mekânı yapar.
Bu doğrultuda filmde bahçeyi, Tokyo'da Shinjuku Gyoen Ulusal Bahçesi ile
eşleştirerek tasarlar…

Kelimelerin Bahçesi mangasında, filmde olmayan
sahneler bulunur. Meselâ yağmur mevsimi sona erince Takao, hep katılmak istediği
ayakkabı fuarını ziyaret ettiğinden, o gün sabahı parkı ziyaret edemez; onun
yokluğu, Yukari'yi düş kırıklığına uğratır. Ayrıca hikâye nihâyetinde Yukari,
Takao'nun kendisi için yaptığı ayakkabıları giyer…

Yukari’nin kişiliğinde, belirsiz, gelgitli ruh
hâli, âni duygu patlamaları gibi zayıflıklar, Shinkai’ın 1999 yapımı beş
dakikalık kısa animesi, Kadın ve Kedisi(Kanojo to Kanojo no Neko) filminde genç kadın karakterde görülür.
Ancak bu kusur olarak göze batmaktan ziyade, eş duygularla yalnızlık çeken
liseli bir ergen için alımlı bir durumdur. Takao’nun yalnızlığı, kadının tuhaf
kaçabilecek ruh hâlini dengeler. Bu durum, Yukari'nin yiyecek, içecek seçiminde
de görülür. Ruhsal gerilim kaynaklı tat bozukluğundan ötürü film başlarında,
bira ve çikolata tüketmektedir… Yukari ile Takao’nun ilişkileri, Takao’nun o
güne değin gereksindiğini hissetmediği bir eksikliğini gidererek gelişmektedir:
arkadaşlık. Takao, yirmi yedi yaşında biri ile arkadaşlık edebildiğini
anladığında, çevresindeki kimsenin görüldükleri gibi olgun olmadıklarını anlamasını
sağlar. Ve gerçekleştirmeyi arzuladığı hayalleri doğrultusunda ona güç verir…

Shinkai, ilkin Takao'yu, saf, iyiliksever bir
erin olarak düşünmüş. Ancak bu saflığının bir yönelimi olması gerektiğine karar
kılarak ona, bir şeyler yapma tutkusuna dayalı bir yeti bahşetmiş. Bunun üzere
fetiş bir unsur olabilecek ayakkabı tasarımcılığını uygun görerek, Takao’nun
tasarımcı yanını eksiksiz yansıtmak ereğiyle, ayakkabıcılık üzerine araştırma
yapmağa başladığı sıralar, bir giyim koordinatörü ve bir moda desinatörü-stiliste danışmış…

Film, elle çizilmiş animasyon, rotoskop ve
bilgisayar animasyonunun (CGI) bir kombinasyonu kullanılarak oluşturulmuş.
Parkta, yağmurlu sahneler için renk paleti azaltılarak, kasvetli, yağmurlu
havaya uyması adına soluk yeşil gölgeleme kullanılmış. Böylelikle çoğalan
ayrıntılar içinde karakterler daha da belirginleşmişler. Yeni bir renklendirme yöntemi ile her karakter
için renklendirme, gerçekte olduğu gibi cilt üzerinde ışığın kırılmasını taklit
eden yeni bir teknikle, ana konu ile arka resim bütünleştirilmiş. Böylece
aydınlık ve gölgeli yüzeylerin ayrılması için çizilen çizgiler de dâhil olmak
üzere karakterin ana hatlarını renklendirerek ve arka resim rengini, yüzeye
dâhil ederek gerçekleştirilmiş…
Shinkai, orta metraj filmini, sinemalara satmak
zor olduğundan, gösteri merkezleri ve kongrelerde göstermeyi talep eder. Anime
başarılı bulununca, sinemalarda gösterim olanağı doğar…
Yukari Yukino, Shinkai’ın, 2016 yapımı animesi
Senin Adın’da da, kısaca görülmektedir…