After the Rain - Koi wa Ameagari no Yō ni

YAĞMURDAN ÖNCE, YAĞMURDAN SONRA

Erinlik dönemi, yaşıtları ile düzgün bir toplumsallaşma yaşayamamış hemen her erkeğin, olgunluk döneminde bir geriye dönüş yaşadığı kısa bir zaman aralığı olmuştur. Dolayısıyla yakın mazisinde tek taraflı sevgi, akabinde açılmayla gelen reddedilmenin ezikliği, aldatılmanın üstüne terk edilmenin ölümcül yıkıcılığı ile büsbütün benlik değişimi yaşamış orta yaş erkeklerin, kendilerinin iki kat yaş altı yeniyetme kızlara karşı duygusal açıdan hassas oluşları, genellikle bundan ötürüdür. Zamanında edinemediği saf sevinin, belki her işine karışan annesi yerine koyabileceği bir kadın arayışını karşılama, bir kurtuluş gibi görebilir, karşılaştığı hemen her karşı cins erini. Ona doğal olarak karşılık verecek erin bir kız açısından da, ‘olumsuz baba karmaşası’dır. Terk eden, büsbütün ilgisiz baba yoksunluğudur. Özellikle lise çağında, hiç erkek arkadaşı olmamış, annesi ile babası ayrı, babasına ne olduğu meçhûl Akira Tachibana gibi… After the Rain - Koi wa Ameagari no Yō ni - , Jun Mayuzuki’nin yazıp, çizdiği, ilkin aylık Big Comic Spirits dergisinde, Haziran 2014'ten Kasım 2015'e değin, ardından Weekly Big Comic Spirits dergisinde, Ocak 2016'dan Mart 2018'e değin on cilt(tankōbon) hâlinde yayımlanmıştır. Mart 2017'de, anime televizyon dizisi uyarlaması duyuruldu. Fuji Television, Aniplex, DMM pictures, Dentsu ve Wit Studio'nun yapımcılığını üstlendikleri, Ayumu Watanabe’nin yönetmenliğini yaptığı on iki bölümden oluşan, Ocak-Mart 2018 tarihleri arasında, Fuji T.V. de bir anime dizisi yayınlandı. Ayrıca 25 Mayıs 2018’de canlı bir filmi de gösterime giren seri, Amerika Birleşik Devletleri’nde de, epey ilgi gördü; Amazon, diziyi dünya genelinde ‘Amazon Video’ hizmeti altında yayınladı…

Çok yakın geçmişinde, lise koşu topluluğu önemli bir üyesi olan ikinci sınıf öğrencisi Akira Tachibana, liseler arası yarış esnasında beklenmedik sakatlığı sebebiyle artık eskisince koşamamaktadır. Bu durum, benliğinde derin yara açtığından, zamanla arkadaşlarından ıraklaşmış, iyice içine kapanmıştır. Çocukluk ve eş zamanda lise arkadaşı Haruka Kyan ile araları açılmıştır. Haruka, beraber geçirdikleri güzel günleri unutamamaktadır. Akira, okulun en hızlı koşu zamanlamasına sahiptir. Yani en hızlı koşucusudur. Onun ardından deneyenler, zamanlamasına yaklaşamamışlardır bile. Akira, yağmurlu bir gün sığındığı bir aile restoranında müdür Masami Kondō’nun, kendisine sevecen ilgisi ve kahve ısmarlayışı üzerine ondan epey etkilenir. Ve yarasını yüreğine gömmek ereğiyle kendine oyalanabileceği bir iş ortamı olarak gördüğü bu yerde yarı zamanlı işe başlar. Tıpkı Tachibana’nın akıbeti meçhul babası gibi sebebi açıklanmayan biçimde eşinden boşanmış, orta yaş bunalımında restoran müdürü kırk beş yaşında Kondō’ya, giderek daha fazla bağlanır. Naif kişiliğinden öte nazik, sevecen davranışları olan Kondō’ya âşık olur.

Onunla ilgili her husus, Tachibana için mühimdir artık. Bir gün, restoranda cep telefonunu unutan bir müşteri ardından koşarken, sakat ayağını zorlayarak yaralanan Tachibana, Kondō tarafından en yakın hastahaneye götürülür. Birkaç gün okuldan ve işten izinli olan Tachibana, sonraki günlerden birinde okula gitmeğe başladığında çıkışta, yağmurlu bir gün ortası izinli olduğu hâlde restorana uğrayarak, arkada dışarda sigara içen Kondō’yu görür ve ona açıkça sevgisini itiraf eder. Kondō, bu duruma çok şaşırır; anlam veremez. Aralarında nerdeyse otuz yaş ayrımına karşın, Tachibana, ondan başka hiçbir erkeği kendisi ile düşlemez. Üstelik kendisine çılgınca hayran olan ve onu izleyerek, çalıştığı restoranı öğrenip, orda işe başlayan, doksanlar eğilimi dimdik sarı saçlarıyla Yoshizawa Takashi dâhil peşinde koşan hiçbir erkeği önemsemez. Bu sebeple okulda lâkabı, ‘Bayan Buz’dur. Tachibana, çevresinde yalnız müdürü Kondō’yu görmektedir. Tabii bu durumu ilk ayrımsayan, yemek arasında Tachibana’nın ders kitabını karıştıran restoran aşçılarından sarışın at kuyruk Kase Ryōsuke olur. Ereği, Tachibana’yı elde etmek-yatağa atmaktır. Tachiba’nın ders kitabı boş kenarında, Kondō ile kendi adını, çizdiği bir kalp ile çerçevelediği simgeyi görür. Kıza, kendisi ile çıkması karşılığında, bundan kimseye söz etmeyeceğini belirtir. Tachibana, ondan hiç haz etmese de, gönülsüz, mecburiyetle kabûllenir.

Onunla, sinemaya gider. Ertesi gün, aynı sinema ve filme(Korku), Kondō ile gider… Ancak Kondō, kendisine daima yol gösterici, yetişkin bir arkadaş konumunda olur. Zamanla birbirlerini anlamağa başlarlar. Kondō, durumu hiçbir zaman lehine çevirecek bir davranışta bulunmaz. Tachibana ise, sakatlığı, ‘statik iç çatışma’sı ile mücadele etmeğe başlar…



Şimdilik en mühim icraatı, aylık Big Comic Spirits dergisinde, 27 Haziran 2014'ten 27 Kasım 2015'e değin yayımlanan After the Rain olan Jun Mayuzuki’nin, bir kadın yazar ve çizerden beklendiği biçimde, ‘olanaksız aşk’ bağlamında, türevi çok işe imza atmış. Manga’sı, Japonya’da tefrika edilmeğe başladığı ilk zamanlar, tipik olarak büyük ilgi görse de, üç sene sonra gösterilen anime dizisi, yanıtlanmamış bariz sualler bıraktı. Bir anime dizisinin, akabinde değil de, birkaç yıl ardından devamının gelmesinin gelenekleştiği üzere karakterlerin yakın gelecekte yeniden karşılaşmalarını içeren ikinci bir sezon yaratılma olasılığı, kenarda bekliyor…

Yağmurdan Sonra anime dizisinin, açık bıraktığı durumlar, ana olayın ve ıraların doğalarına ilişkin belirgin boşluklar yaratmış. Örneğin, Tachibana’nın babası neden ortada yok? Nerde ve nasıl biri? Müdür Kondō’nun, eşinden ayrılma sebebi ve bundan yüksek olasılıkla kötü etkilenen ilkokul çağında oğlunun ruhsal durumu, eşinin en azından son bölümlerde bu olası gözükmeyen ilişkiye, anne imgesi üzerinden karşıtlık oluşturacak biçimde dâhil olabilmesi vb. çoğu unsur büsbütün es geçilmiş. Nitekim sağlam bir çatışma yaratacak çoğu unsur, bir erinin büyüme sancıları ve onun karşısında eşeyi açısından oğlan gibi masumlaşan olgun bir adamın kariyeri ardında iç burkan yalnızlığı ile geçiştirilmiş. Belirgin eksiklikler doğrultusunda, Makoto Shinkai animesi hüznünde, ortalama iki saatlik bir sinema filmi de olabilirmiş; televizyon dizisi yeğlenmiş…

Tachibana’nın, Kondō’ya olan ilgisi tıpkı 2021 yapımı Higehiro After Being Rejected, I Shaved and Took in a High School Runaway anime T. V. dizisinde, Sayu Ogiwara ile Yoshida arasında ilişkide olduğu gibi(Orda Sayu’nun ruhsal durumu çok incelikli biçimde yansıtılmıştı. Lise binası çatısında yaşadığı duygusal patlama ve eve dönüş çok başarılıydı…) ana ıranın ruhsal durumu, ‘olumsuz baba karmaşası’ temelli olduğundan, esasında bir gönül durumu olarak gelişemiyor. Ancak Tachibana’nın, hem özlemini çektiği baba, hem de Kondō’nun saf kişiliğinden öte gelen, bir babada olması gereken naif yol göstericiliği ve zamanla hakkında öğrendiği yetisi, yazarlığı ile ona olan sevgisi daha sağlam bir temele oturuyor. Öylelikle, evvelki metinde değindiğim kimi belirsizlikler kendiliğinden önemsizleşiyor. Kondō’nun kılavuzluğu, Tachibana’nın duruk(statik) bir iç çatışma yaşadığı sakatlığı, kendisinin yıllar önce yeteneğini görmezden gelme durumu ile uyuşunca, Tachibana, Kondō’yu, olgun bir erkek olarak kabûllenmeğe başlıyor. Bu radde itibariyle ilişkileri, daha gerçekçi hâl alıyor.

Tachibana’nın, yedinci bölümde, evinde hasta yatan Kondō’yu ansızın ziyaret edişinde, oturmuş dertleşirlerken, aniden elektrikler gider ve Kondō, hüzün dolanan dudaklarından, esas kişiliği yetisinden öte gelen sözcükleri ile gerçek düşüncelerini açığa vurmağa başlar:



Kondō, Tachibana’nın birkaç metre berisinde yerde bağdaş kurmuştur. Tachibana, alçak bir yer masası başında dizlerini kırmış başını masa üzerinde kollarına gömmüştür. Alt fonda, yaylı bir çalgıdan yükselen hüzünlü bir müzik vardır…

Kondō

Seninle beraberken, çoktan unuttuğum o güzel duyguları anımsıyorum. Rahatsız değilim; bilâkis minnettarım sana.

Ara çekimde(Insert), dışarda sağanak yağmur ve şimşek çakan kent göğü görülür… Tek odalı daireye kestiğimizde, Tachibana başını yükseltir ve parlayan buz mai bakışları kenarlarından gözyaşları boşanır…

Tachibana

(İç çekmekle)Rahatladım.

Kondō(Kafa Ses)

Bu duyguyu adlandırmanın hiçbir mânâsı yok. Yine de, şu ânki gergin ruh hâlinden, bu kızı azat etmek istiyorum.

Kondō, oturduğu yerden, Tachibana’ya doğru dizleri üzerlerinde ağırdan devinir…

Kondō(Kafa Ses)

Buna hakkım olmadığını düşünsem de…

Ellerini açarak, kıza doğru uzatır. Tachibana, gözyaşlarını silerken, Kondō’ya bakar…

Kondō(Kafa Ses)

…bu hissi…

Kondō, Tachibana’ya yaklaşır. Tachibana, hazır olmadığı şeyin mahzun ürkekliğiyle bakmaktadır. Ve Kondō, ona sarılır…

Kondō(Kafa Ses)

Bu hissi…

Birbirine dayanmış Kondō’nun siyah şemsiyesi ile Tachibana’nın gözlerince açık mai zemin üzeri beyaz puanlı şemsiyesi, yan yana ayakkabıları üzerlerine beraber düşerler…

Kondō(Kafa Ses)

Bu hissi, aşk olarak tanımlamanın hiçbir mânâsı yok.

Kondō’nun, kızın sırtında yavaşça kayan sağ eli, belini kavrar…

Kondō(Kafa Ses)

Tam olarak şu ânda…

Ummadığı bu hâle şaşalamış Tachibana, Kondō’ya sarılır…

Kondō(Kafa Ses)

…şemsiyemi kapayıp, yağmurunda ıslanmak istiyorum. Dupduru… Sırf özlem duyduğum için dokunamayacağım bir duygu. Ama şu ân, o duyguyu koruyabilecek tek kişiyim. Tam olarak şu ânda, bu sağanak yağmurda seninle ıslanmak istiyorum. Dupduru olup, parlamak için. Şu ân, bunu umut edebilecek tek kişi benim.

Kondō’ya sarılmış Tachibana, karanlıkta parlayan mai gözlerini, hüzünlü erinçle yumar… Bu uzun ân, Kondō’nun iç sözlerini, Tachibana asla işitmez. Ama büsbütün ele veren bir sarılma ile bu hissin, kendisine geçişine olanak tanır…

Bariz çağrışım unsuru olarak yağmur, Akira ile Kondō’nun, duruk iç çatışmasını, simgesel açıdan ve anlatının, olgun duygusal dokusunu oluşturan Kondō’nun şiirsel kişiliğini, Akira’nın donuk hüznüyle uyumlayan görsel bir işlev üstleniyor. Kondō’nun, Akira’ya dediği gibi, -Her yağmurda karşıma sen çıkıyorsun… Islanmaktan itina ile kaçışları ve yağmurdan neden kaçtıklarından emin olamayışları, ıslanmanın yarattığı geçici hafif başkalaşım, suyun Japon ulusu misali doğu uygarlıklarında kültürel önemine götürüyor bizi. Doğu Asya Yaratılış Söylenceleri’nde geçtiği gibi dört ana Japon adasının, imgesel oluşumunda geçtiği üzere. ‘Daoist’ düşünce de, ‘Ying ve Yang’ kâinatın düzeni için elzem iki gerçeklik: denge ve uyum temelli eş ölçütte ışık ile karanlığın harmonisi bir nevi, gençliğini yitirmiş ve mutluluğa kapılarını kapamış, karanlık-tekdüze varoluş süren Kondō ile ömrü ilkyazında hayalleriyle sınanan, maddî açıdan karşılıksız aşkıyla ışık saçan Akira, ansız yağmurun sürekli ıslattığı bir kentte ondan daha fazla kaçamıyorlar…

Nihâyetinde, bizi derinlemesine çeken olanak dışı, nerdeyse otuz yaş ayrımı, olacakmış misali görünen bir ilişkinin, yüzeysel bir ağabey, kız kardeş dayanışmasına bürünmesi, can sıkıcı olsa da, Kondō’nun, Tachibana ile aralarına koyduğu mesafeden ödün vermeyerek, ana-babasının ayrılışlarıyla sarsılan büyüme çağında oğlunun en hassas dönemine, o denli terütaze, kırılgan zamanlardan geçen Tachibana’nın, geleceğine ve hayallerine karşı sağlam duruş sergiliyor. Öyle ki, Tachibana’ya dolaylı olaraktan yol göstericiliği sayesinde kız, hazır ayak bileği iyileşmişken, okulda koşucu topluluğuna dönüyor. Her ne denli yakın gelecekte yeniden görüşmek temennisi ile ayrılsalar da, kişinin içini burkan ve ziyadesiyle beklendik bir son oluyor bu.