DUYGUSAL KELLE AVCILARI
Yaşamın
büsbütün dijitalleştiği zamanımızda, yapaylaşan duygularımız güdümünde
eylemlerimiz yönelimi olgularla çevrili yaşantılarımız, eskisinden daha fazla
varoluşçu kaygılar barındırıyor. Günden güne daha çok içine çekildiğimiz kapsamı sınırsızlaşmış ‘değersizleşme’ duygusu, çevrelendiğimiz tüm gerçekliği
nesne misali algılamamızı ve olağan olarak kendimizi de, bu özdekçi bütünlüğün
parçası hâlinde daha çok değer görmeğe aç konumda bulmamızı sağlıyor. On
beşinde gerçekleşmeyen düşler, yirmi beşinde toplumsal kabûle, otuz beşinde
karın doyurmaya, altmış beşinde saldırgan bir delilik ile ölüm hezeyanlarına
dönüşüyor. Doğusu, batısıyla anamalcı dünya düzeninde, herkesin
renklerle ayrımsandığı, müdrike hazlardan tekdüze, sahte bir varoluş biçimi
‘servis’ ediliyor. Daha fazla teknik ayrıntı hariç insanlığın 2071’inde de,
fark eden olmadığı görülüyor... Eylül 1972’de kurulan Bandai Namco Holdings'in
yan kuruluşu olan ve Japonya'nın en büyük anime stüdyolarından olup, evvelki
adı Nippon Sunrise olan Sunrise bünyesinde, dünyaca ünlü anime tasarım ekibi yönetmen
Shinichirō Watanabe, senarist Keiko Nobumoto, karakter tasarımcısı Toshihiro
Kawamoto, Keiko Nobumoto ve Kimitoshi Yamane komutasında gerçekleşen benzersiz
icraatlardan, bilim kurgu izleği, alt türleri ‘steam punk’ , ‘biyo-genetik’
bilim kurgu, ‘siber punk, siber uzay, siber anarşi’ sinemasal alt türler kara
film, ‘spagetti western’ dokusunda ve kısımca erotik unsurlarla bezeli bir
Japon bilim kurgu animesi Kovboy Bebop(Cowboy
Bebop - Kaubōi Bibappu - カ ウ ボ
ー ビ
バ ッ
プ), tek sezon yirmi altı bölüm anime dizi ve bir anime sinema
filminden oluşuyor. Yukarda değindiğim gibi hemen her bölümü varoluşçu
göndermelerle dolu çizgi izlek, hatalarından, kötü geçmişlerinden kaçan bir
birkaç yetişkinin çevrelendiği suç evrenini anlatıyor… Özgün karakterizasyon,
suç ve şiddet izdemli incelikli olay örgüsü, geleceğin, keskin çizgiler ve göz
alıcı renkler ile görsel açıdan betimlendiği ve elbette, başarılı Japonca
seslendirmesi, birçok büyük anime ve bilim kurgu ödülü kazanmasını sağladı. İlk
bölümün yayınlanışından, şimdiye geçen zamanda ‘kült’ değeri kazanarak, batıya
anime kültürünü büsbütün tanıtan çizgi yapıntıdır. Amerikan siyasî ve görsel
kültürü ile kimi Japon ananelerini harmanlayarak, doğu ve batı arasında kalıcı
kültürel bağlar kuran Bebop, zamanının her iki zıt kutupta televizyon
izleyicisine eş duyguları yaşatmıştır…
BAŞKA BİR EVRENDE, UZAK BİR GELECEKTE…
2071'de,
Dünya neredeyse yaşanmaz durumdadır. Salt yok etmek üzerine mazisini yineleyen
insanlık, Güneş Sistemi'nin kayalık gezegenleri ve uyduları çoğunu
sömürgeleştirmiştir. Ancak hızla çoğalan yayılma ile sistemin her yerinde artan
nüfus, işsizlik, kültürel yozlaşma, yaşadığı çevreye duyarsızlaşma gibi
sorunlardan evrensel bir suç ortamı yaratmıştır. Bu duruma el atmak kaydıyla
kurulmuş Güneşler Arası Sistem Polisi(ISSP) üyesi ödül avcıları nam-ı diğer
Kovboylar, azılı suçlular peşlerine düşmektedirler. Böyle bir ekip olan ve
Bebop adını verdikleri uzay gemisi ile oradan, oraya evrensel seri
katiller, hırsızlar, dolandırıcılar,
tetikçiler vb. nevi suçluyu kovalayan kahramanlarımız, yakın dövüşte uzman,
yakışıklı Spike Spiegel(Red Dragon
Syndicate örgütünden sürgün edilmiş eski bir tetikçi), Mars doğumlu, 27 yaşında, uzun ve ince vücut yapısı, kendisine
afro havası veren kabarık kumral saçları ve kızıl kahve gözbebekleri ile ‘cool’
bir havaya sahiptir. IWI Jericho 941 tabanca kullanır. Ancak gözlerinden birini
bir kaza sonucu yitirdiğinden, yapay göz kullanmaktadır. Herkese ve her şeye
karşı umarsız, düşünceler içinde biri olarak, kendine has duruşla hafif kambur
yürüyüşü vardır. En ölümcül durumlarda dahi, olacak olan olur, düşüncesi ile
tavır alır. Ancak yanıltıcı dinginliği ardında, yakın dövüş becerisi ve güçlü
sezgilere iyedir. Bruce Lee’nin geliştirdiği ‘Jeet Kune Do’ tarzında oldukça
ileri seviyedir. Ama o, kimsenin bilmediği geçmişinde tek aşkı Julia’yı
düşünmektedir. Ondan hariç hiçbir şey, ona ciddi gelmez. Büsbütün geçmişi
tesirinde yaşamaktadır. Hep gövdeleri yukarı yahut aşağı bükük sigaralar içen
Spike, bu hâli ile Amerikalı caz trompetçisi, vokalisti, bestecisi ve asıl adı
John Birks olan Caz’ın babası Dizzy Gillespie’ye atıfta bulunur… Eski bir ISSP
subayı, Bebop’un sahibi, Kara Köpek(Black
Dog) olarak da bilinen, 36 yaşında
olgun bir mizaçta Jet Black, kaslı iri bir vücuda, iyi mekanik bilgisine,
Bebop’un kaptanı olarak pilotluk ve kılık değiştirme hünerlerine sahiptir. Jet
Black'in, tek silâhı, Walther P99 tabancasıdır. Ayrıca gemisinde, Bonsai
ağaçları yetiştirmekte ve para kazanıp, malzeme edinebilirlerse, çok güzel
yemekler pişirmektedir… Sonradan aralarına katılan gizemli güzel hırsız ve
dolandırıcı Faye Valentine, aslında elli dört
yıllık soğuk(Hibernasyon) uykuya
yatırılarak, dondurulur ve uyandırıldığında kendini bir borç batağında görünce,
çareyi kaçmakta bulur. Yeni yaşamında, uğradığı gezegenler ve uzay limanlarında
epey yüklü kumar borçları edindiğinden, başı belâdan hiç kurtulmaz. Ama her
zaman, her ortam için güzel giyinmesini bilir. Ona gizemli bir hava veren kısa
küt kesim parlak siyah saçları, beyaz teni ve daima kırmızı ruju, alımlı bir
tezatlık yaratır. Gerektiğinde, o narin ince parmakları Glock 30.45 tabanca tutar… Epey sonra, ekibe dâhil olan 13
yaşında Dünya’lı bir bilgisayar dâhisi, çılgın, ‘eksantrik’ yeniyetme bir kız
Edward Wong Hau Pepelu Tivruski, son derece atletik bir bedene sahip
olduğundan, yürümek yerine, koşar, yerlerde sürünür, yuvarlanır, amuda kalkar,
geminin orasına, burasına asılıp, uyuya kalır. Babası tarafından terk
dilmiştir. Bu, onun için büyüme sancısı olması gerekirken, içe kapanık bir hâle
bürünmesine ve meselelerine çözüm üreten amelî kişilik geliştirmesine neden
olmuştur. Yaşına göre çok karakteristik biçimde devrik fakat kafiyeli tümceler
kurmayı sever… Spike ile Jet’e deyimi yerinde ter döktüren üst beyinli zihin
yapısında tasarlanmış insansı kişiliği olan Ein, süper
zekâ laboratuvar kaçkını bodur bir köpektir. Bilgisayar korsanlığından, araba
kullanmaya ve görüntülü aramaları yanıtlamaya değin nevi insansı yetileri olan
laboratuvar ürünü bir yaratıktır. İsterse insan gibi konuşabilir, ama seri
boyunca havlamakla yetinmiştir… Özgün kişiliklerde bu deliler tayfası, Bebop’un
gediklileridirler…
UZAY KOVBOYLARI
Yirmi
birinci yüzyıl sorunsalı varoluşçu arayışın derinden hissettirildiği Bebop
karakterlerinin, sonu gelmez kimlik arayışı içinde üstünkörü daldıkları giderek
gelişen olaylar bağlamında funk, blues, jazz ve pek çok müzik biçiminin, yer
yer elektro temalı soyut müzik ile harmanı, Bruce Lee’nin, düşünceci dövüş
sanatı, başlıca bilim kurgu ve vahşi batı filmlerinden temsili kareler, yine
varoluşsal kaygı olarak beliren birtakım evren doğum(büyük patlama vb.)
görüşleri, William Gibson’ın siberpunk konusu ile ayrıksı bütünleşen hareketli
bir doku yaratmayı başaran Bebop, kafanızı dahi çeviremeyeceğiniz, bölüm başı
yarım saate yakın seyirlik sunuyor. Evreni fethetmiş insanlığın yerleştiği
yerlerde teknik açıdan olanaksız yerleşkeler inşa etmesi, çok ırak mesafelere,
ileri uzaya sıçrama yapmayı sağlayan hiper uzay geçitleri ki, bunlardan biri
zamanında dünyada toplu faciaya sebep olmuş, birbirinden ekstrem uzay gemileri,
Kuzey Amerika Yerliler’i Şaman kültü, Bebop’un kendine has fiziksel evrenini
ifade etmeye yeterli. Watanabe ve karakter tasarımcısı Toshihiro Kawamoto
tarafından yaratılan çizgi karakterlerden her biri, yaratıcılarının kendi
kişiliklerinden geniş unsurlar barındırmakla, bir o denli zıt karakterize
edildiler. Çoklu ana karakterlerden(Ansambl), yan ve tiplere değin tüm kişiler, evrensel topluma tezat
kişilikleri suçla yoğrulmuş kanun kaçakları olarak tasarlandılar. Karanlık
dünyalarında hepsini birbirinden ayıran geniş örnekçeleme sunan ayrımlar
barındırmaktadırlar. Örneğin ana karakterlerde, varoluşçu kaygı olarak derin
yalnızlık duygusu, tesirinden çıkamadıkları yazgıları olarak belledikleri
geçmişlerine teslimiyet durumu içindedirler. Bunu en iyi özetleyen, Bebop’un
başkişisi Spike Spiegel’dır. Tüm anlatı, onun gizemli geçmişine ve Julia’ya olan
derin bağı üzerine temellendirilmiştir. Bu sebeple Spike tümüyle geçmişindedir,
ânı yaşayamaz. Aşkını yitirmiş uyuşuk mecnun hâlince bilinçsiz varoluş
sürmektedir. Bu doğrultuda düşüncesizce atıldığı her görevde Julia için savaş
veriyormuş ve nihâyetinde ona kavuşacakmış misali atik eyleme geçer. Watanabe,
başlangıçta Spike için göz bandı düşünmüş, fakat yapımcılar, bunu gereksiz
bularak, sahip olduğu niteliklerin, onu ziyadesiyle ele verdiğine kanaat
getirmişler.
YENİ BİR EVREN YARATMAK
Sunrise
animasyon stüdyosu tarafından geliştirilen Cowboy Bebop’un yaratıcı ekibi
lideri yönetmen Shinichirō Watanabe’nin, o dönem en çok öne çıkan icraatları
Macross Plus ve Mobile Suit Gundam 0083: Stardust Memory animeleri olmuştu.
Onun idare ettiği ekibin diğer üyeleri, senarist Keiko Nobumoto, karakter
tasarımcısı Toshihiro Kawamoto, mekanik sanat tasarımcısı Kimitoshi Yamane,
besteci Yoko Kanno’dur. Yapımcı konumunda, Masahiko Minami ve Yoshiyuki Takei
bulunuyordu. Cowboy Bebop için ana ilham kaynağı, bir anime suç dizisi efsanevi
Lupin III olduğundan, Watanabe, serinin hikâyesini geliştirirken önce
karakterleri yaratarak başlamış, ilk olarak Lupin benzeri Spike'ı tasarlamış,
ardından onu farklılaştıracak ve daha havalı kılacak bir görünüm bahşetmiş.
Sonra da, onu daha fazla odak hâline getirecek bir geçmiş vererek, olaylar
sarmalına almış. Watanabe, Cowboy Bebop'un tamamına yakınını temel anlatı kalan
az kısmını gülünç-parodi olarak tanımlamış. Dizinin yarıda kesilme olasılığına
karşı Watanabe, Spike ve Vicious yüzleşmesi içeren bölümlerin, son
yüzleşmelerini muştulayacak biçimde tasarlamış. Bu sebeple sonu gelmez bir
külliyat hâlini alarak, özünü yitirip, saçma bir şeye dönüşmemesi için ilk
düşündüğü gibi mutlak ölümle bitirmeyi yeğlemiş.
NOTALARIN EVRENİ
Yoko
Kanno’nun, tınılar evreni zihni eseri serinin müziklerini icra etmek üzere,
yukarda da değindiğim gibi blues, caz, funk vb.
nevi müzik biçiminin iç içe geçtiği hem ayrı hem harman olarak sunulduğu, 1983 yapımı Cobra’da olduğu gibi uçuk bir kafa ürünü
denli duruyor. Bir Igy Pop, Shawn Lee, belki Sade Adu eşliğinde de, Bebop evreni
izlenebilir… Kovboy Bebop, 1940'ların, 1950'lerin ve 1960'lar gibi uzun bir
dönemde, çoğu nesle nüfuz etmiş Amerikan Caz müziği kültürü ve 50-60-70'lerin
ilk Rock dönemi ve Mushroom Samba gibi türlerden büyük ölçütte etkilenmiştir.
Hareketli sahneleri oluşturan uzay savaşları, yakın dövüşler gibi kısımlarda,
bu türler ağırlığını hat safhada hissettirir…
CENNET’İN KAPILARINI ÇALMAK
Yine Shinichirō Watanabe’nin
yönettiği, Keiko Nobumoto’nun, özgün dizinin, 22. ve 23. Bölümleri arası
zamanda geçen hikâye olarak yazdığı karakter tasarımcısı/animasyon yönetmeni
Toshihiro Kawamoto’nun, anime karakterlerini tasarladığı ve besteci Yoko
Kanno’nun, o nükteli notalarını çok iyi bilinen müzik türleri ile harmanladığı,
dizinin Japonca ve İngilizce seslendirme kadrosunun yeniden ve son kez, âşinâ
olduğumuz kült karakterleri seslendirdikleri Cowboy Bebop: Knockin 'On Heaven's
Door - Kaubōi Bibappu: Tengoku no Tobira - カ ウ ボ ー
ビ バ
ッ プ
天国 の
扉 / anime filmi, Eylül 2001'de, Japonya’da gösterime
girmişti…
ÖYKÜ
2071'de, ileri uzay geçidinden kaynaklanan küresel felâketten sonra çoğunlukla
yaşanmaz hâle gelen dünyanın terk edilmesinden 49 sene sonra, Mars'ta geçer.
İnsanlık, güneş sisteminde başka öte gezegenlere ve Ay’a yerleşmiştir. Kimya
dilinde tanımsız, hastalık yayıcı bir madde kullanarak, Mars'ta insan nüfusunu
yok etmeyi amaçlayan gizemli bir teröristi, saldırı gerçekleşmeden evvel
bulmayı amaçlayan Bebop'un ödül avcılarına odaklanır. Ekip, eş zamanda tanımsız
maddenin doğasını tespit etmeğe uğraşır… Edward, Ein dâhil tüm kadro eksiksiz
yer alır…
YAPIM
Eylül 1999'da duyurulan filmin yazım süreci tamamlanır tamamlanmaz, Temmuz 2000'de üretimine başlandı. Özgün seriyi geliştiren Sunrise stüdyoları tarafından yapılan anime filmde Watanabe, anime filmin, diziden biraz bağımsız görsel biçemde olmasını, zira Bebop evrenine buradan başlayanlar için, bolca bilgi yüklü konuşmalar, yine incelikli iç, dış mekân tasarımları, karakterlerin kendilerine has görünüşlerinden, konuşmaları ve eylemlerine değin tüm niteliklerin eksiksiz yansıtılmasını istedi. Örneğin, filmde ki Spike karakteri, diziye nazaran daha az gizemli olmakla, düşünceleri, eylemlerine daha fazla yansıyan bir duruşta. Yüksek meblağ bütçe ve fazlasıyla geniş zamanın olması, ekibin işlerini kolaylaştırdı ve canlı bir aksiyon filminde görülecek biçimde sekanslar tasarlandı. Watanabe, araştırmaları için Fas'a seyahat etti. Arap dili ve kültürü üzerine enlice tetkiklerde bulunduktan sonra, filme oryantal unsurlar dâhil edilerek, bir Ortadoğu havası yaratıldı. Müzikler yine Yoko Kanno’ya emânet edildi. Opera ve Caz bileşimine oryantal ezgiler eklendi. Şarkılar, İngilizce, Arapça seslendirildi.
HARİCÎ MECRALAR
MANGA
Anime
dizinin havasını iyi yansıtan, Kadokawa Shoten tarafından yayımlanan ve Asuka
Fantasy DX'te tefrika edilen iki manga serisi yayımlanmış. Cowboy Bebop:
Shooting Star adlı ilk seri, Ekim 1997'den, anime serisinin yayınlanmasından
evvel Temmuz 1998 sayısına değin çıkarılmış. İkinci manga serisi, Kasım
1998'den, Mart 2000’ne değin çıkarılmış. İlk iki sayı, Nisan ve Ekim 1999'da,
üçüncüsü Nisan 2000'de olmak üzere üç ciltte bütünleştirilmiş…
GERÇEKLEŞMEYEN SİNEMA FİLMİ
22
Temmuz 2008’de, 20th Century Fox, geliştirilmekte olan canlı aksiyon Cowboy
Bebop filmi söylentisine ilişkin açıklama yaparak, filmin gelişiminin ilk
aşamalarda olduğunu ve Spike rolü için Keanu Reeves anlaştıklarını beyan
etmişti. 2011’de gösterime girecekti. Ancak, bütçeyle ilgili sorunlar,
üretimini sürekli erteledi. Her yeni senaryo taslağı, maliyeti düşürmek için
yeniden düzenlendi. Fakat filmin ciddi ölçütte görsel efektlere gereksinim
duyması, belirli bir bütçeyi her seferinde aştığından, taslak olarak kaldı…
CANLI AKSİYON DİZİSİ
Nitekim,
hiç Bebop olmamış bir canlı aksiyon dizisi Kasım 2021’de, Netflix’de
yayınlanmaya başladı. Oyuncu seçimi, mekân tasarımı ve diğer mizansen unsurlar,
sıradan boşluk doldurma ereğinde kullanımla, Bebop’un nevi şahsına münhasır
evreninin yakınından dâhi geçememiş ne yazık ki…
VİDEO OYUNU
Bandai
tarafından geliştirilen ve yayınlanan Bebop video oyunu, 14 Mayıs 1998'de
PlayStation için Japonya'da piyasaya sürülmüş. İkincisi, PlayStation 2 oyunu
olarak, Cowboy Bebop: Tsuioku no Serenade adıyla 25 Ağustos 2005’te Japonya'da
yayınlanmış…
Özel
bölüm olan 27. bölümde, Bebop’un maskesi düşürülür. Alt metin ardındaki gerçekler
ifşa edilir. Simgesel temsiller, evrensel kültürel kavramlar, karakterlerin
basit kurgu olmayan doğaları, çevrelendikleri olaylar ve gecenin sonunu getiren
işlevini başarıyla gerçekleştirmiş tüm öğeler ortaya saçılır. Tasarımın göz
alıcılığı kaldırılarak, kişinin nasıl bir gerçek ile yaşadığı, Bebop evreni
kurgu yapısını bozuma uğratan açığa çıkarma ile vurgulanır. Hiçbir şeyin
göründüğü gibi olmadığı Dünya’yı hazmetmekte olan görünmez gücün bilinmesi
istenilen birimleri tek tek açıklanır. Bu bölüme değin kendimizi tadından yenmez
bir duygu çeşitlemesi içinde sansak da, bu algı, 27. bölüm ile alt üst edilir. Küresel
kitle iletişim araçlarının çok incelikle kullanılarak, Bebop’lu Kovboylar’ın,
başından beri asıl hedeflerinin biz olduğunu ele verir. Gerçeğin ifşası, koşulu
korkuyu, batısından, doğusuna sardığı dünyaya biçâre duyguyla yayar. Amaç
yalnızca budur; ne pahasına olursa olsun, daha fazla korku, imgesel ve bedensel
tutku ile bezeli umutsuz, karanlık zamanlar üzerinden düşünce yapısı felce
uğrayan bireyin, kaçınılmaz teslimiyeti gösterilir. Kasıtlı olarak belli düzen
içinde yerleştirilen zihin odaklı görüntülerin yarattığı kavramsal karmaşa, insan
üzerinde gerçekleşen kültürel deneyin ürünüdür. AiKA, Neon Genesis Evangelion
ve sayısız örnekte olduğu üzere izleyiciyi salt duygulardan, çelişkilerle
bürülü belirsizlik durumuna sokar…