COWBOY BEBOP


DUYGUSAL KELLE AVCILARI

Yaşamın büsbütün dijitalleştiği zamanımızda, yapaylaşan duygularımız güdümünde eylemlerimiz yönelimi olgularla çevrili yaşantılarımız, eskisinden daha fazla varoluşçu kaygılar barındırıyor. Günden güne daha çok içine çekildiğimiz kapsamı sınırsızlaşmış ‘değersizleşme’ duygusu, çevrelendiğimiz tüm gerçekliği nesne misali algılamamızı ve olağan olarak kendimizi de, bu özdekçi bütünlüğün parçası hâlinde daha çok değer görmeğe aç konumda bulmamızı sağlıyor. On beşinde gerçekleşmeyen düşler, yirmi beşinde toplumsal kabûle, otuz beşinde karın doyurmaya, altmış beşinde saldırgan bir delilik ile ölüm hezeyanlarına dönüşüyor. Doğusu, batısıyla anamalcı dünya düzeninde, herkesin renklerle ayrımsandığı, müdrike hazlardan tekdüze, sahte bir varoluş biçimi ‘servis’ ediliyor. Daha fazla teknik ayrıntı hariç insanlığın 2071’inde de, fark eden olmadığı görülüyor... Eylül 1972’de kurulan Bandai Namco Holdings'in yan kuruluşu olan ve Japonya'nın en büyük anime stüdyolarından olup, evvelki adı Nippon Sunrise olan Sunrise bünyesinde, dünyaca ünlü anime tasarım ekibi yönetmen Shinichirō Watanabe, senarist Keiko Nobumoto, karakter tasarımcısı Toshihiro Kawamoto, Keiko Nobumoto ve Kimitoshi Yamane komutasında gerçekleşen benzersiz icraatlardan, bilim kurgu izleği, alt türleri ‘steam punk’ , ‘biyo-genetik’ bilim kurgu, ‘siber punk, siber uzay, siber anarşi’ sinemasal alt türler kara film, ‘spagetti western’ dokusunda ve kısımca erotik unsurlarla bezeli bir Japon bilim kurgu animesi Kovboy Bebop(Cowboy Bebop - Kaubōi Bibappu - ), tek sezon yirmi altı bölüm anime dizi ve bir anime sinema filminden oluşuyor. Yukarda değindiğim gibi hemen her bölümü varoluşçu göndermelerle dolu çizgi izlek, hatalarından, kötü geçmişlerinden kaçan bir birkaç yetişkinin çevrelendiği suç evrenini anlatıyor… Özgün karakterizasyon, suç ve şiddet izdemli incelikli olay örgüsü, geleceğin, keskin çizgiler ve göz alıcı renkler ile görsel açıdan betimlendiği ve elbette, başarılı Japonca seslendirmesi, birçok büyük anime ve bilim kurgu ödülü kazanmasını sağladı. İlk bölümün yayınlanışından, şimdiye geçen zamanda ‘kült’ değeri kazanarak, batıya anime kültürünü büsbütün tanıtan çizgi yapıntıdır. Amerikan siyasî ve görsel kültürü ile kimi Japon ananelerini harmanlayarak, doğu ve batı arasında kalıcı kültürel bağlar kuran Bebop, zamanının her iki zıt kutupta televizyon izleyicisine eş duyguları yaşatmıştır…

BAŞKA BİR EVRENDE, UZAK BİR GELECEKTE…

2071'de, Dünya neredeyse yaşanmaz durumdadır. Salt yok etmek üzerine mazisini yineleyen insanlık, Güneş Sistemi'nin kayalık gezegenleri ve uyduları çoğunu sömürgeleştirmiştir. Ancak hızla çoğalan yayılma ile sistemin her yerinde artan nüfus, işsizlik, kültürel yozlaşma, yaşadığı çevreye duyarsızlaşma gibi sorunlardan evrensel bir suç ortamı yaratmıştır. Bu duruma el atmak kaydıyla kurulmuş Güneşler Arası Sistem Polisi(ISSP) üyesi ödül avcıları nam-ı diğer Kovboylar, azılı suçlular peşlerine düşmektedirler. Böyle bir ekip olan ve Bebop adını verdikleri uzay gemisi ile oradan, oraya evrensel seri katiller,  hırsızlar, dolandırıcılar, tetikçiler vb. nevi suçluyu kovalayan kahramanlarımız, yakın dövüşte uzman, yakışıklı Spike Spiegel(Red Dragon Syndicate örgütünden sürgün edilmiş eski bir tetikçi), Mars doğumlu, 27 yaşında, uzun ve ince vücut yapısı, kendisine afro havası veren kabarık kumral saçları ve kızıl kahve gözbebekleri ile ‘cool’ bir havaya sahiptir. IWI Jericho 941 tabanca kullanır. Ancak gözlerinden birini bir kaza sonucu yitirdiğinden, yapay göz kullanmaktadır. Herkese ve her şeye karşı umarsız, düşünceler içinde biri olarak, kendine has duruşla hafif kambur yürüyüşü vardır. En ölümcül durumlarda dahi, olacak olan olur, düşüncesi ile tavır alır. Ancak yanıltıcı dinginliği ardında, yakın dövüş becerisi ve güçlü sezgilere iyedir. Bruce Lee’nin geliştirdiği ‘Jeet Kune Do’ tarzında oldukça ileri seviyedir. Ama o, kimsenin bilmediği geçmişinde tek aşkı Julia’yı düşünmektedir. Ondan hariç hiçbir şey, ona ciddi gelmez. Büsbütün geçmişi tesirinde yaşamaktadır. Hep gövdeleri yukarı yahut aşağı bükük sigaralar içen Spike, bu hâli ile Amerikalı caz trompetçisi, vokalisti, bestecisi ve asıl adı John Birks olan Caz’ın babası Dizzy Gillespie’ye atıfta bulunur… Eski bir ISSP subayı, Bebop’un sahibi, Kara Köpek(Black Dog) olarak da bilinen, 36 yaşında olgun bir mizaçta Jet Black, kaslı iri bir vücuda, iyi mekanik bilgisine, Bebop’un kaptanı olarak pilotluk ve kılık değiştirme hünerlerine sahiptir. Jet Black'in, tek silâhı, Walther P99 tabancasıdır. Ayrıca gemisinde, Bonsai ağaçları yetiştirmekte ve para kazanıp, malzeme edinebilirlerse, çok güzel yemekler pişirmektedir… Sonradan aralarına katılan gizemli güzel hırsız ve dolandırıcı Faye Valentine, aslında elli dört yıllık soğuk(Hibernasyon) uykuya yatırılarak, dondurulur ve uyandırıldığında kendini bir borç batağında görünce, çareyi kaçmakta bulur. Yeni yaşamında, uğradığı gezegenler ve uzay limanlarında epey yüklü kumar borçları edindiğinden, başı belâdan hiç kurtulmaz. Ama her zaman, her ortam için güzel giyinmesini bilir. Ona gizemli bir hava veren kısa küt kesim parlak siyah saçları, beyaz teni ve daima kırmızı ruju, alımlı bir tezatlık yaratır. Gerektiğinde, o narin ince parmakları Glock 30.45 tabanca tutar… Epey sonra, ekibe dâhil olan 13 yaşında Dünya’lı bir bilgisayar dâhisi, çılgın, ‘eksantrik’ yeniyetme bir kız Edward Wong Hau Pepelu Tivruski, son derece atletik bir bedene sahip olduğundan, yürümek yerine, koşar, yerlerde sürünür, yuvarlanır, amuda kalkar, geminin orasına, burasına asılıp, uyuya kalır. Babası tarafından terk dilmiştir. Bu, onun için büyüme sancısı olması gerekirken, içe kapanık bir hâle bürünmesine ve meselelerine çözüm üreten amelî kişilik geliştirmesine neden olmuştur. Yaşına göre çok karakteristik biçimde devrik fakat kafiyeli tümceler kurmayı sever… Spike ile Jet’e deyimi yerinde ter döktüren üst beyinli zihin yapısında tasarlanmış insansı kişiliği olan Ein, süper zekâ laboratuvar kaçkını bodur bir köpektir. Bilgisayar korsanlığından, araba kullanmaya ve görüntülü aramaları yanıtlamaya değin nevi insansı yetileri olan laboratuvar ürünü bir yaratıktır. İsterse insan gibi konuşabilir, ama seri boyunca havlamakla yetinmiştir… Özgün kişiliklerde bu deliler tayfası, Bebop’un gediklileridirler…

Dizi boyunca karakterler, geçmişleri ile hesaplaşarak, tuhaf derece güçlü düşmanlarla yüzleşirler. Spike, Kızıl Kanatlı Yılan Sendikası(Red Dragon Syndicate) günlerinden ortağı, hırslı bir genç adam olan Vicious ile geçmişinde aynı kıza Julia’a âşık olmalarından ötürü ölümcül bir rekâbet içindedirler. Zira adamımız Spike, ortağı en yakın dostu Vicious’un kız arkadaşı Julia ile yakınlaşınca, bu sıkı bağ birden çözülüverir ve iki yetenekli genç adam düşman kesilir. Bunun üzerine sendikadan ayrılmaya karar vererek, Julia’yı yanında götürmek isteyen Spike, darbe yaparak, sendika yönetimini ele geçiren ve kendisine engel olmak için Julia’ koz olarak kullanan kibirli Vicious’un beklenmedik hamleleri, Spike’ı bir ân evvel kaçmaya ve kendini öldü göstermeye mecbur kılar. Son bölüme doğru yeniden yolları kesişen Spike ile Julia, izlerini bulan sendikadan yine kaçarlarken, Vicious’un, peşlerinden gönderdiği kelle avcılarını atlatmaya çalışmaları esnasında Julia vurulur ve ölür. Artık tamamen yalnızlaşan Spike, haklı bir intikam duygusu ile Bebop’tan tamamen ayrılarak, ekip arkadaşlarına veda eder. Yapması gereken son şey üzerine sendika binasına sızar. Çoğu katili öldürerek, çatı katına çıkar. Orda Vicious ile yüzleşir. Onu öldürür ama kendi de ağır yaralanır…

UZAY KOVBOYLARI

Yirmi birinci yüzyıl sorunsalı varoluşçu arayışın derinden hissettirildiği Bebop karakterlerinin, sonu gelmez kimlik arayışı içinde üstünkörü daldıkları giderek gelişen olaylar bağlamında funk, blues, jazz ve pek çok müzik biçiminin, yer yer elektro temalı soyut müzik ile harmanı, Bruce Lee’nin, düşünceci dövüş sanatı, başlıca bilim kurgu ve vahşi batı filmlerinden temsili kareler, yine varoluşsal kaygı olarak beliren birtakım evren doğum(büyük patlama vb.) görüşleri, William Gibson’ın siberpunk konusu ile ayrıksı bütünleşen hareketli bir doku yaratmayı başaran Bebop, kafanızı dahi çeviremeyeceğiniz, bölüm başı yarım saate yakın seyirlik sunuyor. Evreni fethetmiş insanlığın yerleştiği yerlerde teknik açıdan olanaksız yerleşkeler inşa etmesi, çok ırak mesafelere, ileri uzaya sıçrama yapmayı sağlayan hiper uzay geçitleri ki, bunlardan biri zamanında dünyada toplu faciaya sebep olmuş, birbirinden ekstrem uzay gemileri, Kuzey Amerika Yerliler’i Şaman kültü, Bebop’un kendine has fiziksel evrenini ifade etmeye yeterli. Watanabe ve karakter tasarımcısı Toshihiro Kawamoto tarafından yaratılan çizgi karakterlerden her biri, yaratıcılarının kendi kişiliklerinden geniş unsurlar barındırmakla, bir o denli zıt karakterize edildiler. Çoklu ana karakterlerden(Ansambl), yan ve tiplere değin tüm kişiler, evrensel topluma tezat kişilikleri suçla yoğrulmuş kanun kaçakları olarak tasarlandılar. Karanlık dünyalarında hepsini birbirinden ayıran geniş örnekçeleme sunan ayrımlar barındırmaktadırlar. Örneğin ana karakterlerde, varoluşçu kaygı olarak derin yalnızlık duygusu, tesirinden çıkamadıkları yazgıları olarak belledikleri geçmişlerine teslimiyet durumu içindedirler. Bunu en iyi özetleyen, Bebop’un başkişisi Spike Spiegel’dır. Tüm anlatı, onun gizemli geçmişine ve Julia’ya olan derin bağı üzerine temellendirilmiştir. Bu sebeple Spike tümüyle geçmişindedir, ânı yaşayamaz. Aşkını yitirmiş uyuşuk mecnun hâlince bilinçsiz varoluş sürmektedir. Bu doğrultuda düşüncesizce atıldığı her görevde Julia için savaş veriyormuş ve nihâyetinde ona kavuşacakmış misali atik eyleme geçer. Watanabe, başlangıçta Spike için göz bandı düşünmüş, fakat yapımcılar, bunu gereksiz bularak, sahip olduğu niteliklerin, onu ziyadesiyle ele verdiğine kanaat getirmişler.

Onun aksine daha babacan konumda olan Jet, geniş günlük giyimler içinde karşımıza çıkar. Daha düşünceci olmaktan yanadır. Bu yüzden, düşüncesizce eyleme geçen Spike’ı, düşünmesi ve beraber harekete geçmelerinin doğruluğu hususunda uyarır durur. Bir türlü aile olmayı beceremedik, diye de söylenir. Böyle metanetli ve akılcı oluşu, onun da geçmişinde hazin bir anısı olmadığı mânâsına gelmez. Onun da bir aşk yarası vardır… Onlardan farklı olarak, duygularından kaçamayan Faye, Spike ve Jet’in duygusal boşluklarını dolduran konumda belirir. Bu sebeple hep renkli giyinir ve belirsizdir. Fakat gittiği her yerde aranan dolandırıcı doğası tersine bakışları çok içlidir… Ekip içinde en kaygısız ve büyüme sancıları çekmeyen, zaman elverse hep çocuk kalacak Edward, basit düşün, iyi yaşa düşüncesinin olağan uygulayıcısı gibidir. Doğal olarak, sorunlara çözüm üretmekte âciz kalmaz. Zira kafası, geçmişi ile allak bullak olmadığından, çareyi düşünmekte gecikmez… Edwrad ve Ein, gerçek hayattan esinlenilmiş karakterler olmakla, Watanabe’nin sıkı gözlemlediği Japon besteci, düzenlemeci(aranjör) ve müzisyen Yoko Kanno'nun gülünç hâllerini kaynak almış… Müşterek tasarımcı Kawamoto ise, Ein'i, bir arkadaşının evcil hayvanından yola çıkarak tasarlamış…

YENİ BİR EVREN YARATMAK

Sunrise animasyon stüdyosu tarafından geliştirilen Cowboy Bebop’un yaratıcı ekibi lideri yönetmen Shinichirō Watanabe’nin, o dönem en çok öne çıkan icraatları Macross Plus ve Mobile Suit Gundam 0083: Stardust Memory animeleri olmuştu. Onun idare ettiği ekibin diğer üyeleri, senarist Keiko Nobumoto, karakter tasarımcısı Toshihiro Kawamoto, mekanik sanat tasarımcısı Kimitoshi Yamane, besteci Yoko Kanno’dur. Yapımcı konumunda, Masahiko Minami ve Yoshiyuki Takei bulunuyordu. Cowboy Bebop için ana ilham kaynağı, bir anime suç dizisi efsanevi Lupin III olduğundan, Watanabe, serinin hikâyesini geliştirirken önce karakterleri yaratarak başlamış, ilk olarak Lupin benzeri Spike'ı tasarlamış, ardından onu farklılaştıracak ve daha havalı kılacak bir görünüm bahşetmiş. Sonra da, onu daha fazla odak hâline getirecek bir geçmiş vererek, olaylar sarmalına almış. Watanabe, Cowboy Bebop'un tamamına yakınını temel anlatı kalan az kısmını gülünç-parodi olarak tanımlamış. Dizinin yarıda kesilme olasılığına karşı Watanabe, Spike ve Vicious yüzleşmesi içeren bölümlerin, son yüzleşmelerini muştulayacak biçimde tasarlamış. Bu sebeple sonu gelmez bir külliyat hâlini alarak, özünü yitirip, saçma bir şeye dönüşmemesi için ilk düşündüğü gibi mutlak ölümle bitirmeyi yeğlemiş.

Tasarım başlangıçta, Bandai kuruluşunun, oyuncak tasarım biriminin o dönem epey revaçta olan ‘mecha’ ve uzay animelerinden ötürü uzay aracı oyuncakları üretip, satmak ereğiyle tanıtım niteliğinde düşünülmüştü. Ancak üretilen tanıtım animelerini izleyen firma içeriklerin, çocuklara uzay oyuncakları pazarlamak üzere yeterli olmadığı kanaatine vardı. Ve işi yarım bıraktı. Bunun üzerine eş şirketler topluluğunda kardeş şirket Bandai Visual, işe tâlip oluncaya değin uzun bekleme mühletine girdi. Yeni çalışma ortamında Watanabe daha bağımsız karar sahibi olduğundan, oğlan çocukları için değil, eş zamanda çelişkili yetişkinlere uygun olan anime televizyon dizisi tasarlamayı düşündü. Ekibi oluştururken, onlara, yapacakları için en çok çeyrek asır sonra, kült hâlini alacağına ikna etmiş ki, bu hususta büsbütün haklı çıkmıştır. Günümüzde bir konuşmasında, kardeş şirket Bandai Visual, işi almasa, yüksek olasılıkla bir süpermarket kasasında çalışıyor olacağını söylemiş.

Dış mekân tasarımlarında, New York, Los Angeles, Rio, İstanbul Hong Kong gibi dünyaca ünlü kozmopolit kentler temel alındı. Bebop'un, gezegenlerinde barınan nevi etnik kültürlerin havası set tasarımcıları Isamu Imakake, Shoji Kawamori ve Dai Satō'nun çalışmalarını gözeten Watanabe'nin fikirleri doğrultusunda oluştu. Tasarım ekibi, toplumların etnik farklılıklarını tasarlamadan evvel gezegenlerin, her birini kendine has nitelikleri olacak biçimde tasarladı. Tekinsiz kızıl dokusu sebebiyle Mars, Bebop evreninde en sık gördüğümüz gezegendir. Bebop evreni geleceğinde ABD yok olduğundan, anaakım sinemada ve batı yapımı oyunlarda görmeğe alıştığımız dünyanın merkezi düşüncesi geçerli değildir.

NOTALARIN EVRENİ

Yoko Kanno’nun, tınılar evreni zihni eseri serinin müziklerini icra etmek üzere, yukarda da değindiğim gibi blues, caz, funk vb. nevi müzik biçiminin iç içe geçtiği hem ayrı hem harman olarak sunulduğu, 1983 yapımı Cobrada olduğu gibi uçuk bir kafa ürünü denli duruyor. Bir Igy Pop, Shawn Lee, belki Sade Adu eşliğinde de, Bebop evreni izlenebilir… Kovboy Bebop, 1940'ların, 1950'lerin ve 1960'lar gibi uzun bir dönemde, çoğu nesle nüfuz etmiş Amerikan Caz müziği kültürü ve 50-60-70'lerin ilk Rock dönemi ve Mushroom Samba gibi türlerden büyük ölçütte etkilenmiştir. Hareketli sahneleri oluşturan uzay savaşları, yakın dövüşler gibi kısımlarda, bu türler ağırlığını hat safhada hissettirir…

CENNET’İN KAPILARINI ÇALMAK

Yine Shinichirō Watanabe’nin yönettiği, Keiko Nobumoto’nun, özgün dizinin, 22. ve 23. Bölümleri arası zamanda geçen hikâye olarak yazdığı karakter tasarımcısı/animasyon yönetmeni Toshihiro Kawamoto’nun, anime karakterlerini tasarladığı ve besteci Yoko Kanno’nun, o nükteli notalarını çok iyi bilinen müzik türleri ile harmanladığı, dizinin Japonca ve İngilizce seslendirme kadrosunun yeniden ve son kez, âşinâ olduğumuz kült karakterleri seslendirdikleri Cowboy Bebop: Knockin 'On Heaven's Door - Kaubōi Bibappu: Tengoku no Tobira - 天国 / anime filmi, Eylül 2001'de, Japonya’da gösterime girmişti… 

ÖYKÜ

2071'de, ileri uzay geçidinden kaynaklanan küresel felâketten sonra çoğunlukla yaşanmaz hâle gelen dünyanın terk edilmesinden 49 sene sonra, Mars'ta geçer. İnsanlık, güneş sisteminde başka öte gezegenlere ve Ay’a yerleşmiştir. Kimya dilinde tanımsız, hastalık yayıcı bir madde kullanarak, Mars'ta insan nüfusunu yok etmeyi amaçlayan gizemli bir teröristi, saldırı gerçekleşmeden evvel bulmayı amaçlayan Bebop'un ödül avcılarına odaklanır. Ekip, eş zamanda tanımsız maddenin doğasını tespit etmeğe uğraşır… Edward, Ein dâhil tüm kadro eksiksiz yer alır…

YAPIM

Eylül 1999'da duyurulan filmin yazım süreci tamamlanır tamamlanmaz, Temmuz 2000'de üretimine başlandı. Özgün seriyi geliştiren Sunrise stüdyoları tarafından yapılan anime filmde Watanabe, anime filmin, diziden biraz bağımsız görsel biçemde olmasını, zira Bebop evrenine buradan başlayanlar için, bolca bilgi yüklü konuşmalar, yine incelikli iç, dış mekân tasarımları, karakterlerin kendilerine has görünüşlerinden, konuşmaları ve eylemlerine değin tüm niteliklerin eksiksiz yansıtılmasını istedi. Örneğin, filmde ki Spike karakteri, diziye nazaran daha az gizemli olmakla, düşünceleri, eylemlerine daha fazla yansıyan bir duruşta. Yüksek meblağ bütçe ve fazlasıyla geniş zamanın olması, ekibin işlerini kolaylaştırdı ve canlı bir aksiyon filminde görülecek biçimde sekanslar tasarlandı. Watanabe, araştırmaları için Fas'a seyahat etti. Arap dili ve kültürü üzerine enlice tetkiklerde bulunduktan sonra, filme oryantal unsurlar dâhil edilerek, bir Ortadoğu havası yaratıldı. Müzikler yine Yoko Kanno’ya emânet edildi. Opera ve Caz bileşimine oryantal ezgiler eklendi. Şarkılar, İngilizce, Arapça seslendirildi.

HARİCÎ MECRALAR

MANGA

Anime dizinin havasını iyi yansıtan, Kadokawa Shoten tarafından yayımlanan ve Asuka Fantasy DX'te tefrika edilen iki manga serisi yayımlanmış. Cowboy Bebop: Shooting Star adlı ilk seri, Ekim 1997'den, anime serisinin yayınlanmasından evvel Temmuz 1998 sayısına değin çıkarılmış. İkinci manga serisi, Kasım 1998'den, Mart 2000’ne değin çıkarılmış. İlk iki sayı, Nisan ve Ekim 1999'da, üçüncüsü Nisan 2000'de olmak üzere üç ciltte bütünleştirilmiş…


GERÇEKLEŞMEYEN SİNEMA FİLMİ

22 Temmuz 2008’de, 20th Century Fox, geliştirilmekte olan canlı aksiyon Cowboy Bebop filmi söylentisine ilişkin açıklama yaparak, filmin gelişiminin ilk aşamalarda olduğunu ve Spike rolü için Keanu Reeves anlaştıklarını beyan etmişti. 2011’de gösterime girecekti. Ancak, bütçeyle ilgili sorunlar, üretimini sürekli erteledi. Her yeni senaryo taslağı, maliyeti düşürmek için yeniden düzenlendi. Fakat filmin ciddi ölçütte görsel efektlere gereksinim duyması, belirli bir bütçeyi her seferinde aştığından, taslak olarak kaldı…

CANLI AKSİYON DİZİSİ

Nitekim, hiç Bebop olmamış bir canlı aksiyon dizisi Kasım 2021’de, Netflix’de yayınlanmaya başladı. Oyuncu seçimi, mekân tasarımı ve diğer mizansen unsurlar, sıradan boşluk doldurma ereğinde kullanımla, Bebop’un nevi şahsına münhasır evreninin yakınından dâhi geçememiş ne yazık ki…




VİDEO OYUNU

Bandai tarafından geliştirilen ve yayınlanan Bebop video oyunu, 14 Mayıs 1998'de PlayStation için Japonya'da piyasaya sürülmüş. İkincisi, PlayStation 2 oyunu olarak, Cowboy Bebop: Tsuioku no Serenade adıyla 25 Ağustos 2005’te Japonya'da yayınlanmış…

KİM BU KOVBOYLAR?

Özel bölüm olan 27. bölümde, Bebop’un maskesi düşürülür. Alt metin ardındaki gerçekler ifşa edilir. Simgesel temsiller, evrensel kültürel kavramlar, karakterlerin basit kurgu olmayan doğaları, çevrelendikleri olaylar ve gecenin sonunu getiren işlevini başarıyla gerçekleştirmiş tüm öğeler ortaya saçılır. Tasarımın göz alıcılığı kaldırılarak, kişinin nasıl bir gerçek ile yaşadığı, Bebop evreni kurgu yapısını bozuma uğratan açığa çıkarma ile vurgulanır. Hiçbir şeyin göründüğü gibi olmadığı Dünya’yı hazmetmekte olan görünmez gücün bilinmesi istenilen birimleri tek tek açıklanır. Bu bölüme değin kendimizi tadından yenmez bir duygu çeşitlemesi içinde sansak da, bu algı, 27. bölüm ile alt üst edilir. Küresel kitle iletişim araçlarının çok incelikle kullanılarak, Bebop’lu Kovboylar’ın, başından beri asıl hedeflerinin biz olduğunu ele verir. Gerçeğin ifşası, koşulu korkuyu, batısından, doğusuna sardığı dünyaya biçâre duyguyla yayar. Amaç yalnızca budur; ne pahasına olursa olsun, daha fazla korku, imgesel ve bedensel tutku ile bezeli umutsuz, karanlık zamanlar üzerinden düşünce yapısı felce uğrayan bireyin, kaçınılmaz teslimiyeti gösterilir. Kasıtlı olarak belli düzen içinde yerleştirilen zihin odaklı görüntülerin yarattığı kavramsal karmaşa, insan üzerinde gerçekleşen kültürel deneyin ürünüdür. AiKA, Neon Genesis Evangelion ve sayısız örnekte olduğu üzere izleyiciyi salt duygulardan, çelişkilerle bürülü belirsizlik durumuna sokar…